Pınar Ayhan, 1972 yılında Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde doğdu. Eğitim hayatına Ankara’da devam etti; Özel Yükseliş Lisesi’nden mezun olduktan sonra Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü tamamladı. Ardından Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde Halkla İlişkiler alanında yüksek lisans dersleri aldı. Üniversite yıllarında müziğe olan ilgisiyle sahneye çıkan Ayhan, profesyonel müzisyenlik hayatına da o dönemde adım attı.
1994-2014 yılları arasında Türkiye Radyo Televizyon Kurumu’nda (TRT) çeşitli görevlerde bulundu. Hem sunucu hem de müzisyen kimliğiyle ekranlarda yer aldı; farklı formatlarda programlara imza attı. Bu yıllar, onun hem iletişim gücünü hem de sahne performansını geliştirdiği önemli bir dönem oldu.
Müzikal kariyerinde en dikkat çekici çıkışını Eurovision Şarkı Yarışması ile yaptı. 1996 ve 1997 yıllarında Türkiye Finallerinde ikinci oldu. 2000 yılında, Grup S.O.S. ile birlikte seslendirdiği “Yorgunum Anla” adlı parçayla Türkiye finalini kazanarak ülkemizi Stockholm’de temsil etti. Şarkı, Eurovision tarihinde Türkiye adına ilk kez iki dilli (Türkçe-İngilizce) olarak seslendirilen eser oldu ve yarışmada 10’unculuk elde etti.
Eurovision başarısının ardından müzik yolculuğunu kendi kurduğu şirket aracılığıyla sürdürdü. 2011 yılında Baha Müzik Yapım Organizasyon’u kurdu. 2012’de “Duyuyor musun?” adlı ilk solo albümünü çıkardı. 2013’te “Cango’ya Türküler” albümünde caz yorumlarıyla türkülere hayat verdi. 2014’te ise “İkimiz İçin” albümünü yayımladı. Aynı yıl, YouTube üzerinden yayımladığı ve iki yıl boyunca devam eden “Misafir Şarkılar” adlı çevrimiçi konser serisiyle müziği ev ortamının sıcaklığıyla birleştiren bir projeye imza attı.
2016 yılında sahneye bambaşka bir format taşıdı: müzikal belgesel anlatı. “Orada Duruverseydi Zaman” adlı eseriyle Cumhuriyet’in az bilinen kahramanlarını hikâyeleştirerek sahneye taşıdı. 2017’de bu çizgiyi “Kemâl” adlı çalışmasıyla sürdürdü ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatındaki dönüm noktalarını, onu Atatürk yapan kişileri ve olayları duygusal ve sanatsal bir dille anlattı.
Bu iki büyük projenin ardından 2021 yılında “Hatırla!” adlı müzikal belgeseli yazdı ve sahneye koydu. Afife Jale’den Şerife Bacı’ya, Mehmet Akif’ten Rauf İnan’a kadar pek çok ismin izini süren bu eser, Anadolu’nun dört bir yanındaki şehirlerde sahnelendi. 2023’te araştırmacı-yazar Dr. Serra Menekay ile birlikte “Mızrak Duruşlu Kadınlar” adlı eseri hayata geçirdi. 2024 ve 2025’te ise yine Menekay’ın yazdığı “Ant İçen Hekimler” ve “İstikbal Göklerdedir” adlı belgesel anlatıları sahneye koydu. Son olarak 2024 itibarıyla kendi yazıp yönettiği “Şehirlerin Ecesi Ankara” adlı gösteriyle başkentin kültürel hafızasını sahneye taşıyan senfonik bir anlatı başlattı.
Pınar Ayhan, yalnızca sahneyle yetinmeyip yazılı kültüre de katkıda bulundu. “Orada Duruverseydi Zaman” eserinde hikâyesini anlattığı Karadeniz Vapuru’nun seyir defterini yayına hazırlayarak “Atatürk’ün Sergi Vapuru” adlı kitabın yayımlanmasını sağladı.
Sanatsal üretimlerinin yanı sıra topluma karşı sorumluluk duygusuyla hareket eden Ayhan, 2020 yılında Tohumluk Sosyal Yardımlaşma, Eğitim, Kültür ve Sanat Vakfı’nı kurdu. Kırsal ve kentsel alanlar arasında köprü kurmayı, eğitim, sanat, çevre ve spor alanlarında dayanışmayı güçlendirmeyi amaçlayan vakfın başkanlığını sürdürüyor. Ayrıca meme kanserinde erken tanının önemini vurgulamak üzere kurulan Farkındalığın Gücü Derneği’nin de yönetim kurulu başkanıdır. Şefika Gaspıralı Uluslararası Kadın Birliği, ANGİKAD, AHİD ve ZİÇEV gibi çeşitli sivil toplum kuruluşlarında da aktif görevler üstlenmektedir.
Bugüne dek aldığı ödüller arasında:
• 2017 yılında Bursa Mutfak Sanatları ve Turizm Derneği (BUMİAD) tarafından verilen Kültür-Sanat Ödülü,
• 2023 yılında Atatürkçü Düşünce Derneği tarafından verilen “Kültür Sanat Alanında Yılın Atatürkçüsü” Ödülü,
• 2025 yılında Başkent Ankara Meclisi tarafından verilen “Üstün Hizmet ve Başarı Ödülü” yer almaktadır.
Yaratıcı anlatım gücü, sanatla toplumsal fayda üretme arzusu ve çok yönlü birikimiyle Pınar Ayhan, Türkiye’de çağdaş sanat anlatıcılığı ve sosyal sorumluluk ekseninde benzersiz bir yolculuk sürdürmeye devam etmektedir.
